Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | bir defa daha | once again zf. | ||
Tom was once again comatose. Tom bir defa daha komadaydı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | bir defa daha | one more time zf. | ||
Let's do it one more time. Bunu bir defa daha yapalım. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Deyim | bir defa daha | once again zf. | ||
Tom looked at the price tag once again. Tom bir defa daha fiyat etiketine baktı. More Sentences |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Idioms | ||
Deyim | tesadüfen sadece bir iki defa karşılaşıp bir daha asla karşılaşmayacak iki insan gibi | like ships that pass in the night expr. |
Speaking | ||
Konuşma | hadi bir defa daha deneyelim | let's try it once more expr. |